TEOK Gayrimenkul olarak 2020 yılını Türkiye genelindeki tüm Coldwell Banker ofisleri içinde TÜRKİYE BİRİNCİSİ olarak kapatmıştık. Bizim için birçok alanda kendi rekorlarımızı kırdığımız oldukça başarılı ve yoğun geçen bir yıldı… Aynı motivasyon ve tutkuyla başladığımız 2021 yılında ise birinci çeyrek olan Ocak-Şubat-Mart aylarında bir önceki yılın ilk çeyreğinde elde ettiğimiz ciromuzu %50 seviyesinde artırdık ve yine ilk çeyrek TÜRKİYE CİRO BİRİNCİSİ OLDUK. 2021 yıl sonu hedefimiz bir önceki yıl elde ettiğimiz ciromuzu %100 oranında artırarak iki katına çıkarmak… Analitik yönümün gereği olarak yazımın başında rakamlardan bahsetmeden konuya giremedim. Aslında makalemin başlığı olan “Akvaryumdan Okyanus’a” benim için çok anlamlı bir başlık ve yazımın amacı bu sektöre girmeyi düşünen ama bir türlü konfor alanından ayrılamayan, sağlam adım atmayı seven, her ay başı maaşını bekleyen, azıcık aşım ağrısız başım zihniyetiyle yaşayan tüm insanlara bir nebze olsun fayda sağlayabilmek… Bu sektörde geçirdiğimiz beş senenin ardından çok daha iyi anladım ki ön yargılarımız hayatımızdaki en büyük düşmanımız… Beş sene önce abim Tarık ORDU gayrimenkul sektörüne girelim dediğinde kurumsal bir firmada güzel bir maaşım dahası Türkiye’nin otomotiv alanındaki en büyük firmalarından bir tanesi olan şirketin İzmir yapılanması için almış olduğum süper bir teklif vardı. Tam bir akvaryum balığıydım… Bütün dünyam içinde yüzdüğüm o küçücük akvaryum kadardı. Tam bir savaşçı olan, girişimcilik ve kişisel gelişim ile ilgili okumuş olduğum her kitapta anlatılan bütün özellikleri barındıran abimin “Gayrimenkul sektörüne girelim” teklifi benim için tam bir yıkım olmuştu. Çünkü üniversite hayatımdan o güne kadar hep hayalim olan beyaz yakalı olarak kurumsal bir şirkette çalışma şekliyle taban tabana zıt bir fikirle karşı karşıya kalmıştım. Konfor alanımı, maaşımı, şirket aracını, sigortamı terk etmemi istiyor ve girişimci olarak ticarete atılmamı üstelik bunu Türkiye’de imajı oldukça kötü olan Gayrimenkul/Emlak sektöründe yapmamı istiyordu… Tabii ki kabul etmedim. Günlerce, haftalarca, aylarca mücadele etti ve en son yaptığımız sayısız görüşmenin ve tartışmanın ardından bu sektöre girmeye ikna edildim… Asla kolay değildi. Bir markanın gücüyle kurumsal bir firma çatısı altında zaten pazar lideri olan bir ürünü satmaktan, imajı oldukça kötülenmiş bir sektöre girdiğimde, yani “EMLAKÇI” olduğumda akvaryumdan denize atılmış balık gibi sersemlemiştim… Her aramada yüzüme kapanan telefonlar, bir ay boyunca uğraşıp bir lira bile kazanamadan geçirdiğim ve üstüne cebimden harcadığım günler benim için tarifi zor bir yıkım olmuştu. Motivasyonum aşırı düşük ruh halim oldukça kötü durumdaydı… Bu süreçte, motivasyonu asla düşmeyen, enerjisi ve tutkusu ile beni hiç bırakmayan bir iş ortağına, bir can yoldaşına sahip olmak hayatımda olduğu gibi bu sektörde de en büyük şansım oldu. Yazımın amacı bu sektöre girmek isteyen veya sektöre girmiş ancak bocalamış zorlanan insanlara ışık tutabilmek demiştim. Herkes benim sahip olduğum gibi bir iş ortağına sahip olamayabilir. Lütfen bocaladığınız ve motivasyonunuzun düştüğü noktada sizi ayağa kaldıracak bir sebep edinin ve ona tutunun, asla ama asla vazgeçmeyin… Zorluklarla geçen 85 günün ardından ilk satış işlemimizi gerçekleştirdiğimiz müşterimiz Doktor Şuayip Bey’in ve ailesinin mutluluğu ve satış sonrasındaki güzel düşünceleri sektöre olan bakış açımı birden değiştirmişti… Aslında yapmış olduğumuz iş çok kıymetli ve mesuliyeti oldukça ağır bir işti. Ülkemizde ki insanların büyük çoğunluğunun hayatları boyunca bir veya iki kere sahip olabildiği ve bütün birikimlerini yatırdığı gayrimenkulün satışına aracılık etmek, onlara arayışlarına uygun portföy sunabilmek çok önemli bir sorumluluk ve ciddiyet gerektiriyordu… Bu bilince ulaştıktan sonra benim için artık sektörü sorgulamayı bıraktığım ve işe dört elle sarıldığım yeni bir dönem başlamıştı. Akvaryumdan denize atılan balığın sersemliğinden kurtulmaya başlamış, dünyanın o akvaryumdan ibaret olmadığını yavaş yavaş idrak eder hale gelmiştim… Aylar, yıllar bu şekilde hiç durmaksızın sürekli bir koşturmaca, her gün yeni insanlarla tanışarak yeni portföylerle ve yeni kiralama, satış işlemleri ile devam etti… Bugün gelmiş olduğumuz noktada, artık bu işi çok daha farklı boyutlara taşıyarak portföy yönetimi, finans yönetimi, şirketler için emlak danışmanlığı, aile emlak danışmanlığı gibi birçok alanda hizmet verir hale geldik. Her biri alanında uzman çok kaliteli ekibimizle sektörümüzde fark yaratmaya ve kutup yıldızı olarak bu sektöre yol göstermeye devam edeceğiz… Başarıyla ve hiç durmaksızın geçen beş senenin ardından bugün bu yazıyı yazarken yüzümde oluşan tatlı bir tebessüm ve gözümde canlanan yüzlerce anı var ve biliyorum ki denize atıldığında sersemleyen akvaryum balığı şimdi büyük bir heyecan ve aşkla açık denizlere oradan da okyanuslara doğru emin adımlarla ilerliyor… Değerli Abim Tarık ORDU, bu yolculukta önce Allah’ın sonra da senin yardımın, yol göstericiliğin, abiliğin olmasa başarılı olamazdım… Seninle elde edeceğimiz daha birçok başarı, yürüyeceğimiz uzun bir yol, gerçekleştireceğimiz muhteşem projeler ve yazacak harika bir kitabımız var… Allah ayırmasın, iyi ki varsın…